Bu aralar üzerinde çalıştığın yeni bir proje var mı?
Yine Cem Özüduru ile yazdığımız 2 senaryomuz var. Biri Türkçe, biri İngilizce. İçlerinden biri 2016'da hayata geçecek diye düşünüyoruz.
Sinemaya çok erken yaşta çektiğin kısa filmlerle atıldın. Şu ana kadar Can Evrenol’un sineması hangi süreçlerden geçti?
Sinema& Sanat Tarihi okuyup, kendi kendime denemeler olarak kısa filmler çekmeye başladım. Aslına bakarsanız erken başlamadım; ilk kısa filmimi çektiğimde 24 yaşındaydım. Keşke ortaokul lise yıllarında başlasaydım dediğim çok olmuştur. 2010 yılında çektiğim Anneme ve Babama isimli kısa film sayesinde bir festivalde Reha Erdem'le tanıştım ve kendisinin daveti üzerine Atlantik Film'de reklam çekmeye başladım. Ciddi reklam çekmeye başladıktan 3 sene sonra da ekibimi toplayıp ilk uzun metrajım Baskın'ı 2014 Aralık ayında çektim.
Filmlerini çekerken seni en çok ne etkiler? Örnek olarak aldığın yazar, yönetmen ya da müzisyenler var mı?
O sıralar ne izliyorsam diyebilirim. Ama ayrıca Kubrick, PT Anderson, Cronenberg, Lynch, Noe, Haneke, Coen'ler gibi birçok yönetmen sayabilirim tabii. Evde klasik müzik, heavy metal ve dark ambient syth elektro dinlerim, bol çizgi roman okurum. Conan, Red Kit, Asteriz, Hulk'la büyüdüm. Preacher, Deadpool, Grant Morrison, Alan Moore, Kafka, Lovecraft, Sait Faik ve Emrah Serbes çok severim.
Türkiye’deki yapımlar genellikle romantik, komedi ya da dram üzerine. Gerilim ve korku türünün geri planda kalma sebebi sence nedir?
Ne desem boş. Üzerine çok düşündüğüm ama bir türlü tam cevabını bulamadığım bir durum.
Türk sinemasını ele aldığımızda, dram ve komediye alışmış olan bir izleyici kitlesi görüyoruz. Çoğunluk kitlenin bu olduğu bir ülkede korku filmi yapmak nasıl bir deneyim?
Açıkçası projeye korku filmi yapmak için değil, iyi ve kişisel bir fantezi filmi yapmak için başladım.
Daha önce yaptığın filmlerdeki karakterleri ve mekanları metaforik olarak mı kullanmayı tercih ediyorsun?
Evet. ‘Edebiyat hem yüzeyde, hem derindedir’ der Oscar Wilde. O yüzden bazen yüzeysel bazen metaforik kullanıyorum sanırım. Kesinlikle çok iyi bir yazar olduğumu düşünmüyorum. Hikayelerimi daha çok iç güdülerim doğrultusunda ve kolaj mantığında oluşturuyorum. Baskın'da Cem Özüduru, Eren Akay ve Erçin Sadıkoğlu ile birlikte 4 kişi beraber oluşturduk hikayeyi.
Sinemada seni korku türüne yönelten etkenler neler oldu?
Kesinlikle Robocop.
Korku filmleri için oyuncunun en önemli görevlerinden biri gerilimi kaybettirmemek. Çalıştığın oyuncuların senaryoyu okuduklarında ilk tepkileri ne oluyor?
Şu ana kadar hep çok sevdiler. Ama ‘senaryoyu okuduğumda sevdim ama hiç bir şey anlamadım aslında, izledikten sonra anladım’ diyen oyuncu arkadaşlarım da var.
İlk kısa filmlerinden beri film yarışmalarını ve festivalleri takip ediyorsun. Geçtiğimiz aylarda da Fantastic Fest'e katıldın. Baskın ve senin için geri dönüşler nasıl oldu?
Çok güzel oluyor açıkçası. Film festivallerine katılmak, özellikle de fantastik ve korku filmi festivallerinde o havayı solumak bütün bu işin en güzel kısmı belki de. Texas'ta Fantastic Fest'te, ve Meksika'da Morbido'da en iyi yönetmen ödülü aldık. Mutluyuz.
Bir korku filmi yönetmeninin sıradan bir günü nasıl geçer?
10 numara 5 yıldız.
Evde ya da sette yapmadan rahat edemediğin totemlerin var mıdır?
Hayır.
KATEGORİ
YAŞAM
YAZAR
YAĞIZ YEŞİLKAYA
TARİH
16 KASIM 2015
ETİKETLER